İçeriğe geç
Ebeveynlere Denemeler
Ebeveynlere Denemeler
6-"Sofra" | Yemek yeme düzeni nasıl oluşturulabilir?
Loading
/

Spotify’dan dinlemek için tıklayın.

Sofra kurallarını ne belirler?

Kültürler yüzyıllar içerisinde toplumun yaşadığı yerden başında geçen iyi ya da kötü olaylardan savaşlardan ve dinden etkileniyor bu etkilenme asırlar boyu oluşuyor çocuk yetiştirme biçiminin de kültürle iç içe olduğunu biliyoruz. Kültürümüz neredeyse her şeyimizi etkilediği gibi çocuğumuzla nasıl iletişim kuracağımızı da belirliyor. Kültürler özellikle dinden ayırmak mümkün değildir. Tüm kültürler için bu böyledir. Bizim kültürümüzde de anne-baba kutsaldır. Anne baba her zaman en iyisini bilir. Bilmese de söyledikleri sorgulanmaya kapalıdır. Neden yapıldığına gelince de çocuğun bunu düşünmesine gerek yoktur. Çünkü bilge anne baba düşünüp böyle uygun görmüştür. Anne babanın çocuğu gelişim dönemine uygun açıklamalar yaparak ve sınırı doğru şekilde çizerek bazı konularda yaptırım gücü vardır. Olmalıdır da. Bunun sağlıklı bir gelişim için gerekli olduğunu düşünüyorum. Sofra da bu alanlardandır.

Bizim Zamanımızda Sofra Nasıldı?

Bizden önceki nesil hatta ondan da öncekini sil böyle yetişmiş bir nesil değil mi? Eti senin kemiği benim, öğretmenin ne diyorsa doğrudur, annen baban ne diyorsa doğrudur. Ama söylenmeyeceklerin ve yapılmayacakların da bir sınırı yok mu? Bu sebeple çocuk özelinde baktığımızda çocuğunuz sizin büyüdüğünüz dünyada değil. Öncelikle bunu kabul etmek gerekiyor. O farklı bir dünyaya doğdu. Bunu anlamalısınız. Benim gördüğüm ebeveynlerin büyük kısmı çocuklarıyla kendi yetiştirme tarzlarında iletişime geçiyorlar ve davranıyorlar. Böyle hareket etmek de gayet doğaldır. Tüm bunlara rağmen bu durumu değiştirmek de ebeveynlerin elindedir. Şimdiki çocukların ihtiyaç, istek ve beklentilerin çocuk şimdiki ebeveynlerin zamanından farklıdır. Ebeveynlerin zihinlerindeki ve çocuklarının talep ya da ihtiyaçları uyuşmadığında da çatışma çıkıyor. Bu çatışmada da bana göre adaletsizce yine kültürün etkisiyle ebeveynler galip çıkıyor. Yetiştiğimiz toplumun genetiğinde çocuk yetiştirirken çocuğun ihtiyaç ve istekleri ya da birey olma durumu çoğu zaman göz ardı ediliyor. Göz ardı edilmesinin bilinçli olduğunu söylemek istemiyorum.

Birey mi toplum mu önemli?

Bireylerin yerinde ailenin ya da bir topluluğun bireyden daha önemli olma durumu toplulukçu toplumların bir özelliğidir. Ama şimdi biz çocuklarımızın çoğu isteğini yerine getiriyoruz. Onların kendilerini daha değerli hissetmesini istiyoruz. Kültürün ve şimdiki çocukların ihtiyaçları çatıştığında ebeveynler ne yapacaklarını şaşırabiliyorlar ya da bildikleri gibi davranarak hayatlarına devam ediyorlar. Kültür ve ihtiyaç kavramları çatıştığında da sorun ortaya çıkıyor. Bu sorunlar birçok alanda ortaya çıksa da hepsinden tek bölümde bahsetmem mümkün olmadığından bugün yemek yani sofra ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Çocukların en büyük ihtiyaçlarından başında yemek yemeyi istemediğinde ya da bir kıyafeti giymek istemedi istediğinde onu anlayışla karşılayan(bu her şeye izin vermek anlamında değildir.) bir ebeveyn ihtiyacından bahsediyorum. Kreşe ya da okula gitmek istememesini anlamanızı(anlamak onay vermek değildir.) istemesinden ya da sizinle oynamak istemesinden bahsediyorum. Daha az kızan ya da eleştiren ebeveyn isteğinden bahsediyorum.
Bunların hepsini yapmak zor gibi görünse de çocuğunuza daha çok vakit geçirip onu daha çok düşünüp onun gelişimi ile ilgili daha çok şey öğrendiğinizde yapması kolaylaşıyor diyebilirim.

Sofra da Ebeveynlerin Etkileri Neler Olabilir?

Yemek yeme konusunda birçok ebeveyn çocuklarıyla çatışıyor. Ben yemek konusunda ebeveynlerin kendi kaygılarının da sürece zora soktuğunu düşünüyorum ya da bunun yanında çocuğun mizacı çocuğun davranışları da etkiliyor. Yemek için sınırları belirgin şekilde çizip çocuğunuzun kendi sınırlarına da saygı duyarsanız işlerin yolunda girdiğini göreceksiniz. İşte bu bölümde bunu nasıl yapabileceğiniz konusunda size tavsiyeler vermeye çalışacağım. Öncelikle yemeğin mümkün olduğunca bir saati olmalıdır. Saat derken aynı saatten bahsetmiyorum

Belirli bir zaman diliminde yenmesinden bahsediyorum. Herkes de bu zaman diliminde yemek işlerini halletmelidir. Yemek belli bir saatte başlar. Ailenin sofrada yaptıklarına göre ya da alışkanlıklarına göre belli bir süre yemek yenir ve sonrasında biter. Çok uzun sürmemelidir. Bizde genelde şöyle oluyor; çocuk yeter ki yesin de yemekler 3 saat sofrada kalsa olur. Aslında vardır. Sebebini açıklayacağım. Böyle olunca da çocuğun yemeğe zamanında oturması için bir sebep olmaz. Çocuk diyor ki; ben ne zaman istersem otururum yemeğimi yerim ve ne zaman istersen kalkarım. Çocuğun açısından baktığınız zaman böyle görünüyor. Çünkü sofra ona göre ayarlanabiliyor.

Çocuklar Sofra Sürecine Nasıl Bakarlar?

Çocukların çok büyük bir bölümü hatta neredeyse tamamı şöyle düşünmez ya bu insanlar benim için ayrıca kaldırmıyorlar ya da benim için ayrıca yemek yapıyorlar bana yemeği çok uzun süre bekletiyorlar ikinci kez bulaşıkları yıkıyorlar diye düşünmüyor. O yaşıyor o an ne yapıyorsa, neyden keyif alıyorsa onu yapmaya devam ediyor. Çocukların sınırları doğru çizebilmesi için onlara rehberlik etmemize ihtiyaçları vardır. Her ne kadar zorlansalar da şikayet etseler de çocuklar düzenden hoşlanırlar. Yemeğe oturmanın belli bir saatinin olması, süresinin olması, orada yapılacak şeyler, yenecek şeyler, bunların bir düzeni olması onların hoşuna gider. Evet zor alışabilirler evet sürekli şikayet edebilirler ancak yapmak zor gelse de onların hayatlarında düzen geldiği gibi zihinlerine de düzen gelecektir. Bu sayede hayatım diğer alanlarındaki kurallara uymakta/uyum sağlamakta da rahat olacakladır. Yemekte çocuğun ne kadar yiyeceği konusu da önemli bir sorundur. Yemek saatini ayarladınız ve çocuğun önüne yemeğe koydunuz.

Peki çocuk ne kadar yiyecek? Ebeveynler istiyor ki çocuklar kendi istedikleri kadar yesin. Çünkü aç kalırlarsa çok kötü olur, enerjileri olmaz, hasta olurlar. Tabi bu ebeveynlerin düşüncesidir. Çocuklar da kendi istedikleri kadar ya da kendilerini yetecek kadar yemek istiyorlar. Bazen çok bezen de az ama az olduğunda çoğu zaman ebeveynlere kâfi gelmiyor. Çocuğun oyun oynadığını ya da sofradan erken kalkmak için az yemek yediğini düşünüyorlar. Evet bazen böyle de oluyor olabilir. Ebeveynler böyle durumlarda çocukların daha çok şey yemesi için onları zorluyorlar. Hadi bir kaşık daha al, hadi şu tabağında az kalmış bitir ya da tabağının yarısı duruyor tabağını bitirmeden kalkma gibi zorlayabiliyorlar. O da yetmiyor onun yemesi için rüşvete ya da ödüle başvuruyorlar. Yersen şöyle olur yemezsen böyle olur yersen bunu alırım yemezsen bunu göremezsin gibi şeyler söylüyorlar. Bunların hiçbirine ihtiyacınız yok.

Çocuğun Yemek Yemesi İçin Ne Gerekir?

Çocukların yemek yemesi için bir ödüle ihtiyacı olmamalıdır. Kendi karnını doyup doymadığını beyanına saygı duymalısınız. Bunu yaparken sonraki yemek saatini de hatırlatmalısınız. Yani sınır çizmelisiniz. Sınır burada başlar. Afiyet olsun canım ama unutma bir dahaki öğüne kadar sofra kurulmayacak ona göre ye dersiniz. Çocuğunuzun beyanına saygı duymanız onun da bazı şeyleri kabul etmesini beraberinde getirir. Uyarıyı yaparak bir sonraki öğüne kadar sofra kuramayacağınızı hatırlatırsınız yine de sen bilirsin dersiniz. O da yemeği yememeyi tercih ettiğinde aç kalma sorumluluğunu almış olur. Siz yemeğini önüne koydunuz, gerekli hatırlatmaları da yaptınız, karar onundur.

Buradaki önemli nokta şu; çocuklar sizin doğru olarak düşündüğünüz kararı vermeyebilirler. Unutmayın ki siz de birçok doğru kararı ilk başta vermediniz. Ki her zaman yemek yemenin doğru karar olduğunu da söyleyemeyiz. Böyle şeyleri daha önce yapmadıysanız başlarda zorlanabilirsiniz. Bu çok normaldir. Çocuğunuzun zorlandığı gibi siz de zorlanabilirsiniz. Çocuğunuz bir sonraki öğüne kadar aç kalacak ya da akşam yemeğini yemediyse sabaha kadar aç kalacak olması size korkunç gelebilir. Ama hiçbir şey olmaz emin olun. Çocuğunuz birkaç öğün yemek yemediği zaman hiçbir şey olmaz. Ama şunu da göreceksiniz ki sadece yemek çocukların enerjik olmasını sağlamıyor. Yemek yemedikleri zaman da çocuklar enerjik oluyorlar. Böyle yaptığınız zaman bir sonraki öğünde yemek yeme olasılığın da arttırmış oluyorsunuz. Bir motivasyon sağlamış oluyorsunuz.

Sofra

Bir sonraki oyuna kadar da aç kalmışsa bir sonraki öğünde daha çok sevdiği yemekleri yaparak masaya gelme ihtimalini artırabilirsiniz. Yemek saati geldiğinde tekrar masayı kurarsınız. Yine aynı şeyleri söylersiniz. Masa hazır bir tanem hepimiz yemeğimizi bitirene kadar buradayız ancak şunu yine hatırlatayım ki yemek bitene kadar gelmeni isterim yemek yemeni isterim. Senin de sevdiğin şeyler yaptım. Ara ara böyle 5-10 dakikada bir hatırlatabilirsiniz. Yemek bittiği zaman yemek bitmiştir. Sofrayı kaldırırsınız. Sofra kaldırıldıktan sonra gelip ben zaten yiyecektim dediyse yine aynı hatırlatmayı yaparak bir sonraki öğünde sofra kurulduğu zaman hemen gelirse yemeklerin tamamını yiyebileceğini söylersiniz.

Çocuğunuzun yemesini böyle engellediğinizde çabucak ve kolayca kabul etmesini de beklememelisiniz. Sizin ona yemek vermeniz için gereken her şeyi yaparlar. Ağlarlar, karnım ağrıyor derler, aşırı davranışlara başvurular. Çocukların karnı ağrıyabilir. Birazcık ekmekle ya da işte birazcık yoğurtlu ekmekle peynir ekmekle geçiştirilebilir. Ancak karnın tamamen doyuracak büyüklükte olmamalıdır. Bir sonraki öğüne kadar devam etmesini sağlayabilirsiniz. Amacımız çocuğa acı çektirmek ya da onu aç bırakmak değildir. Evet açtır. Ama çocukların sonunu bilmediği bir süreç değildir. Kendisi gelmemeyi dolayısıyla aç kalmayı tercih etti. Bireyler davranışlarının sonucuna katlanmalı ki öğrenme gerçekleşsin. Bir öğünde mutlaka yiyecektir. Yemiyorsa da orada yemek dışında başka bir sorun kaynağı daha vardır. Çok büyük ihtimalle bunlar üzerinde de çalışmak gerekir. Çocukların davranışları genele yayılabilir. Genele yayılmış davranış sorunlarını sadece yemekle düzeltmek mümkün olmaz. Diğer alanlara da böyle küçük dokunuşlar yaparak hepsini böyle yavaş yavaş düzeltebilirsiniz.

Sofra ile İlgili Yapmamanız Gerekenler Nelerdir?

Bir de yapmamanız gerekenler var. Bu işi bozmanın en iyi yolu da çocuğunuza arada yemek vermenizdir. Ama dediğim gibi onu tam doyuracak yemeklerden bahsediyorum. Yemek yememe kararı vermiştir. Bu kararına saygı duyduğunuzu düşünürsünüz ancak bu aşırı davranışlar sonucunda çocuğunuzu arada sofra kurmuşsunuzdur. Çocuk şöyle düşünür; demek ki ben yeterince ağlarsam, yeterince bağırsam, yeterince vurursam istediğim zaman yemeği alırım der. Bu tekrar ettikçe öğrenir. Diğer yandan çocuğun aşırı davranışlarını arttırmış olursunuz. Bir nevi ödüllendirmiş olursunuz.

Bizim uyarılarımız ve çizdiğimiz sınır yani bir sonraki yemeğe kadar yemek saatine kadar yemek yok sınırı sonucu sürpriz olmaktan çıkarıyor. Çocuğa, yemeğe gelmediğinde ne olacağını yemeğin biteceği zamanı da söylüyoruz. Bir sonraki oyuna kadar yemek vermeyeceğimizi de söylüyoruz. Çocuktan gizli bir şey yok. Her şeyi hatırlatarak onun bir tercih yapmasını istiyoruz. Bu kadar basit aslında. Şimdiye kadar yemek sorununda genelde fiziksel olarak neler yapılabileceğini anlattım ancak video çok uzun olacak bir de bunu psikolojik boyutu var psikolojik boyutu da diğer bölüme anlatırsam daha iyi olacak gibi.

1- Oyun ve Oyuncak

2- Çocuklar Nasıl Öğrenir?

3- 2 Yaş Sendromu

4- Ebeveynlerdeki Yetersizlik Duygusu

5-Çocuklarda Tuvalet Eğitimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir