İçeriğe geç
Ebeveynlere Denemeler
Ebeveynlere Denemeler
5-"Çocuklarda Tuvalet Eğitimi"
Loading
/

Spotify’dan dinlemek için tıklayın.

Sanırım ebeveyn olmayanlar için çocuk sahibi olmak büyüleyici geliyor. Ebeveyn olmak dışardan bakıldığında özellikle de mutlu bir tablo varsa büyüleyici diğer yandan da farklı bir rol yüklenmesi, yapılması gereken fiziksel işler ve beklentiler ebeveynlerin üzerinde baskı yarattığı bir gerçek. Ebeveyn olmanın zorluklarını gözlerinizle görseniz de onu yaşamak çok farklıdır. Bu zorlukların birinin beklentiler ve bizim hakkımızda yapılan yorumlar olduğunu düşünüyorum. Hem kendimizden hem de çevremizdekilerin bizden beklentilerinden ve bizim hakkımızdaki düşüncelerinden bahsediyorum. Çevremizdekilere de el alem demek istiyorum. El alemi genelde çevremizdekiler olarak düşünürüz ama bana göre bazı durumlarda el alemin içindeki en sert eleştirici, en yargılayıcı ve kendimizi en çok etkileyenin kendimiz olduğunu düşünüyorum. Aslında bu kendi içimizde yarattığımız el alem oluyor.

Ebeveynler Çocuklarla Nasıl İletişim Kuruyor?

Danışanlarımın büyük kısmında -özellikle kültürümüz ve biyoloji sebebiyle annelerde- çocuklarıyla kendi kaygıları ile iletişim kurduklarına şahit oluyorum. İşte bunların da el alem konusu ile bağının olduğunu düşünüyorum. Kendimizle ve çevremizdekilerle iletişime geçerken çevremizden algıladığımız beklentilere göre hareket ediyoruz. Çocuklarımızda da bu durum oluşuyor. Onun çocuğu konuştu, tuvalete alıştı, İngilizce kelimler öğrenmiş, anne-babası olmadan oynuyor ya da tek başın yatmaya alışmış bizimki bunları yapamıyor. gibi çevremizdeki çocukların yaptıklarını ve yapamadıklarını görüp bunlarla kendimizi ve çocuğumuzu karşılaştırmaya başladığımızda iyi olmadığımızı yani bir önceki bölümde bahsettiğim gibi yetersiz olduğumuzu düşünürüz. Bu düşünce bizde kaygı yaratır. Bu kaygı ile iletişime geçtiğimizde de istemediğimiz sonuçlar alırız. Bu bölümün konusu olan Tuvalet eğitiminde de süreç benzer şekilde işlediğini düşünüyorum.

Ebeveynlere çevreden o kadar çok bilgi gelmesi. Gelen karışık ve kişilerin kendi deneyimlerine dayalı bilgiler kafa karıştırıyor. Kiminin çocuğu bu alışkanlığı erkenden kazanıyor. Kiminin çocuğu çok zorlanıyor ya da süreçte sorunlar yaşanabiliyor. Gelen tüm bu bilgiler ebeveynleri kaygılandırabiliyor. Her çocuğun alışma hızı ve alışma yöntemi farklıdır. Tuvalet alışkanlığı için benzer yöntemler denenebilir. Büyük oranda sonuç verse de farklı yöntemler denemek gerekebilir ve denerken çocuğun hızına göre hareket etmek gerekiyor.

Tuvalet Eğitimi Kaç Yaşında Başlar?

Tuvalet eğitimine başlama genelde 2 yaş civarında başlıyor. Bu yaşta fiziksel bir sorun yoksa yani tuvaletini yapmasına fiziksel bir engel yoksa ve duygusal olarak da uygunsa tuvalet eğitimine başlanabilir. Tuvalet eğitimi çocuğun tuvaletini ertelemesi ve uygun bir zamanda uygun bir yere yapmasıdır. Çocuk tuvaletini yapmayı biliyordur. Sadece biz ona uygun olan zamanda yapması ve nereye yapması gerektiği konularında rehber olacağız. Çocuğun bu duruma hemen çalışmasını beklemek haksızlık olur. Çünkü doğduktan sonra 2 yıl her istediğinde tuvaletini yaptı ve hemen temizlendi. Bu konforu hızlıca bırakmayabilir ve değişikliği çok mantıklı bularak hemen kabul etmeyebilir.

Tuvalet Eğitiminde Sınırlar Neden Önemlidir?

Tuvalet eğitiminde de sınırları çizmek çok önemlidir. Sınırları doğru çizdiğinizde ve bu değişikliğin hayatın akışının içinde olduğunu hissettirdiğinizde her şey daha kolay olacaktır. Çok süslü, ses çıkaran, onun sevdiği karakterlerin olduğu lazımlıklara ihtiyacınız yok. Bunlar çocuğa hoş gelebilir. Ancak her zaman tuvalet alışkanlığını kazanmasında kolaylaştırır olmayabilir. Tuvalet alışkanlığı da önemli olan diğer konulardaki gibi ebeveynlerin yaklaşımı, ortam ve çocuğun kişilik özellikleridir. Bu üç faktör sağlıklı şekilde bir araya geldiğinde sonuç büyük olasılıkla çocuğun tuvalet alışkanlığını sağlıklı şekilde kazanması ile sonuçlanır.

Zamanı geldiğinde çocuk bezliyken de artık tuvaletini tutmaya başladığında ebeveynler bunu fark ederler. Bu fark edildiğinde çocuğa artık tuvaleti beze değil tuvalete yapılması gerektiği konusunda bir konuşma yapılabilir. Bu konuşma onun bunu kabul etmeme endişesi ile yapılmaz. Çünkü kabul etmeme gibi bir durumu yok. Bu şimdi ya da daha sonra gerçekleşecek. Sert bir şekilde de yapılmamalı. Çalışmazsan şöyle olur. Yapmazsan böyle olur gibi tehdit edici unsurlar zarar verir. Aynı şekilde ödüller de kısa süreli işe aradıktan sonra uzun vadede sonuç alınamamasına sebep olabilir. Tuvaleti yaptıktan sonra şeker ya da telefon vermeye gerek yok.

Hafta sonu başlamak kaçırma durumlarında rahat müdahale etmeniz için daha iyi olur. Konuşmadan sonra artık bez takmamalısınız. Bunun olma ihtimali çocuğun bez taktırmak için direnmesine yani aşırı davranışlar sergilemesine sebep olabilir. Ağlar, bağırır, vurur ya da sizin bez taktırmanızı sağlayacak davranışlara başvurur. O yüzden sakince bezin artık olmadığını anlamasını sağlamalısınız. Bunları yaparken sizin de kaygı ile hareket etmemeniz gerekiyor.

            Ne demiştim? Sade bir lazımlık yeterlidir. Işıklı olmasına, ne bileyim bir çizgi film kahramanından yapılmış olmasına, kendi sifonu olmasına ya da şarkılar söylüyor olmasına gerek yoktur. Lazımlığın ne olduğunu ve lazımlığın yerinin mümkünse banyo olduğunu söylersiniz. Yani sınırı çizersiniz. Bundan sonra tuvalet lazımlığa yapılacak lazımlık da tuvalette olacak. Tabi hemen lazımlığa yapmasını da beklememek gerekiyor.

Tuvalet Eğitiminde Yaşanan Aksaklıklar Nelerdir?

Çocuğun altına kaçırması sorun olmamalı, alışması için ona hata yapma fırsatını tanımalısınız. Kaka ve çiş kötü, iğrenç şeyler değildir. Doğal şeylerdir. Kaka kötü koktuğu çişin kirli olduğu için tuvalete yapılmaması gereken şeyler değildir. Altına kaçırdığında kötü kokuyor, ıyyy, pis pis hadi gel temizleyelim gibi cümleler kurmanıza gerek yok. Bu bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı sadece bundan sonrasına daha uyacak şekilde giderilmesini öğreniyordur. Çocuk altına kaçıracak siz temizleyeceksiniz. Temizlerken de onu gücendirmek, utandırmak, kızmak ya da cezalandırmak gibi şeyleri yapmayın. Bu doğru değildir. Çocuk sadece hata yapmıştır. Zorlanıyor olabilir. Gerçekten unutuyor olabilir. Unutuyorsa önlemini almak size düşer. Ha bilerek yaptıysa da orada da başka bir şey aranmalıdır.

            Eğer çocuğunuza yaşına uygun ve olması gerektiği gibi davranıyorsanız biraz hata yaparak kısa zamanda alışacaktır. Diğer türlü ebeveynlerin farklı bir yol izlemek gerekebilir. Çocukların için tuvaletini lazımlığa yapmak büyük bir değişimdir. Artık hep tetikte olması gerekiyor. Tutması gerekiyor. Yaptığı şeylere ki bu çoğunlukla oyundur, ona ara vermesi gerekiyor. O yüzden eğer tuvalete alışmada sorun yaşanıyorsa önce iletişime bakmak gerekiyor. Ebeveynlerin yanlış yaklaşımı var mı, süreci iyi yönetebiliyorlar mı? Cümleler ve yüz ifadeleri önemlidir.

Ebeveynler Nasıl Davranmalıdır?

            Aradığım şey de özel bir yüz ifadesi değildir. Tuvalet eğitimi zorlu bir süreç olsa da sorun ya da sıkıntı olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü böyle olduğunda süreç olması gerektiği gibi gitmez. Tuvalet süreci normal bir süreçtir. Ebeveyler normal davranılmalı ve normal tepkiler verilmelidir. Ebeveynlerin tepkileri yanlışsa zaten tuvalet eğitimi dışında da sorun vardır demektir.

            Tuvalet eğitimi olması gerektiği gibi gitmiyorsa süreci çok küçük parçalara bölmelisiniz. Çocukların bir şeylere alışması bir anda olmaz. Zamana ve küçük hedeflere ihtiyaçları vardır. Bu hedefleri kendileri belirleyemezler. Bizim desteğimize ihtiyaç duyarlar. Tuvalet alışkanlığının, çocuğun tuvaletini bez yerine tuvalete yaptırmak olduğunu düşünürsek ilk aşama çocuğun tuvaletini tuvalette yapmasını sağlamaktır. Eğer külot giymeye çok direniyorsa altında bez olsa da tuvaleti geldiğinde söylemesini ve tuvaletini tuvalette yapmasını sağlayabiliriz. Bu adımlarla çocuğun tuvaletinin geldiğinin farkında olmasını çok kısa bir süre de olsa tutmasını ve işini tuvalette yapması gerektiğini fark ettirebiliriz.

Tuvaletini Tutmaya Başladıktan Sonraki Süreç Nasıl İlerleyecek?

            İkinci aşamada mekândan sonra tuvaletin yapılacağı yeri ayarlamak. Bizim kullandığımız klozetler çocuklara göre çok geniş geliyor. Bu genişlik onları ürkütebilir. O yüzden eğer kendi klozeti olmayacaksa çocuklara göre bir aparat almak gerekiyor. Çocukların bezi hemen bırakmasını beklememeliyiz demiştim. Zorlanan çocuklarda bezden çok daha yavaş kurtulmalıyız. Bunun için çok yumuşak geçişler gerekebilir. Çocuk ilk başta lazımlığına ya da klozete beziyle oturup tuvaletini yapabilir. Buna artık ne zaman alıştıysa -bir hafta ya da bir ay- sonrasında yine beziyle oturduğunda sadece bezin bantlarını açarak tuvaletini yapmasını isteyebiliriz. Eğer bu noktaya kadar her şey yolunda gittiyse bunu kabul etmesi kolay olacaktır. Bandı açarak alıştıktan sonra da özellikle lazımlıkta bezi çıkarıp lazımlığa koyarak tuvaletini yapmasını isteyebiliriz. Sonrasında da bezi de çekerek sadece lazımlığa yapmasını sağlayabiliriz. Aslında sinemada kullanılan stop motion tekniği gibi. Bez çocuktan yavaş yavaş adım adım çıkıyordur. En sonunda bezsiz yapmasını amaçlıyoruz.

            Çocukların büyük bir kısmı bir yerlerde yalnız olmaktan hoşlanmaz. Buna tuvalet de dahildir. Yanında durmanızı isteyebilir. Hatta bunu uzun süre isteyebilir. Yani dört hatta beş yaşına kadar isteyebilir. Yani bu kokudan alt değiştirme işiyle kurtulacağınızı düşünüyorsanız üzgünüm. En azından temizlik işini kendisinin yapabileceği zamana kadar o kokuları teneffüs edeceksiniz. Çocuğunuzun yanında kalmaya ne kadar gönüllü olursanız tuvalet eğitimini kolaylaştırabilirsiniz. Sadece yanında olmanız tuvaletini yapacağı anlamına gelmiyor. Kolaylaştırır diyebiliriz.

Tuvalette oyun ve oyuncak meselesi biraz karışık. Oyun ve oyuncak işi tuvalet süresini uzatabilir. Tuvalette uzun oturmaya alışmak sağlık için iyi değil. Bu birinci sakıncası. İkinci olarak eğer ebeveyn oyun oynuyorsa ve tuvalet eğitimi için normalde oynadığından daha iyi oynuyorsa çocuk sadece oyun için tuvalete gitmek isteyebilir. Bu durumda da amaçladığımız şeyi yapmıyor oluruz. Mantığımız şöyle olmalı; tuvalet sadece ihtiyacımızı gidermek içindir. İhtiyacımızı gideririz ve çıkarız. Ne tuvalete ne duşa/banyoya gerektiğinden fazla ya da az anlam yüklememeliyiz.

Tuvalet Eğitiminin Psikolojik Tarafı

            Şimdiye kadar genelde fiziksel olarak neler yapılabilir onları söyledim. Bir de işin diğer boyutu var. Çocuklar tüm bunları yaparken bunların neden yapılması gerektiğini anlamaya çalışırlar. Burada sizden aldıkları geri bildirimler onların davranışlarını belirler. Çocuk, bezi neden bırakması gerektiğini ya da kakaya ne olduğunu sorabilir. Bu tarz sorular size saçma gelse de çocuklar için gerçekten sorulurlar. Onlar bizim deneyimimize ve düşünce yapımıza sahip olmadıkları için sorarlar. Sormaları çok önemlidir. Sorularına ciddiyetle ve yaşına uygun şekilde cevap vermeniz önemlidir. Bezi çok uzun süre kullanamayacağını, bunun sağlığı için iyi olmayacağını son olarak bez taktığında okul ve kreş gibi yerlerde bunu değiştirecek kimsenin olmaması olduğunu söyleyebilirsiniz.

Çocuğunuza yalan söylemek ya da anlamayacağı kelimelerle geçiştirmek anlamlandıramamasına sebep olabilir. Bu durum süreci zora sokabilir. Yani neyse o söylenmelidir. Kaka da borularla büyük çukurlara gidiyor diyebilirsiniz. Bilmiyorsanız da bilmediğinizi ama borularla bir yerlere gittiğini söyleyebilirsiniz. Bir rögar kapağı gördüğünüzde de evdeki tuvaletlerden gelen boruların bu kapakların altından geçerek taşındıklarını söyleyebilirsiniz. Tamamıyla anlamasını beklemiyoruz. Sadece sorusuna kıymet verip düzgünce cevaplıyoruz. Böyle olunca çocuk bunun normal bir süreç olduğunu hissediyor.

            Tuvalet eğitimi birçok ebeveyn için kaygı verici bir durumdur. Normalde kaygılı olan ebeveynler için durum daha kaygı verici olabilir. Yanlış bir şey yapma kaygısı ile başlanan herhangi bir süreç kaygılı bir ortam oluşmasına sebep olur. Bu kaygı da çocuğa geçer. Ebeveynlerin kararsız olması, aynı durumlara farklı tepkiler vermeleri veya yanlış yapmamak için sınırları belirsizleştirmeleri çocuğun olan bitene anlam verememesine ve dolayısıyla çocuk tarafında uygun olmayan tepkilerin ortaya sebep olabilir. Böyle durumlara fırsat vermemek için öncelikle aslında hayatın her alanında olduğu gibi bu durumda da ebeveynlerin sakin bir zihin yapısı ile iletişim kurmaları süreci kolaylaştıracaktır.

Önceki Bölümler

1- Oyun ve Oyuncak

2- Çocuklar Nasıl Öğrenir?

3- 2 Yaş Sendromu

4- Ebeveynlerdeki Yetersizlik Duygusu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir